Okan hayatıma girdikten sonra, doğal olarak harcamalarım da arttı. Zaten bunu düşünerek ve göze alarak evlat edinme veya koruyucu aile olma yoluna girmeniz gerekiyor. Çocuklu hayat maalesef pahalı bir hayat!
Ancak harcamalarda bir kalem vardı ki resmen verdiğim paraya acıyordum. Pek çoğunuzun tahmin ettiği gibi, bebek bezi! Yese, giyse veya oyuncak için bile olsa problem değil ama “kaka ve çiş” için verdiğim o para cidden içime oturuyordu. Üstelik bebek bezi fiyat artışı da altını aratmıyordu neredeyse, her ay farklı fiyata alıyordum. Bütçeye zararı yanında, özellikle dışarıda bir yerdeysek bez değiştirmek de açıkçası beni baba olarak zorlayan bir şeydi, hatta belki de o aralar tek şeydi.
Baba olalı 4 ay geçip, Nisan ayı başlarına gelince fark ettim ki Okan’ın bezi ilk başlardaki kadar ıslak ve ağır olmuyor. İşte o an beni bir umut sardı fakat acaba erken mi olur diyerek biraz daha beklemeye karar verdim. Çocuk henüz hazır değilken verilmeye çalışılan tuvalet eğitimi hem çocuk için, hem ebeveyn için çok stresli bir süreç olabilir. Ayrıca sonucu da hüsranla bitebilir. Peki çocuğun hazır olduğunu nasıl anlayacaksınız, ben nasıl anladım?
Çocuğun Tuvalet Eğitimine Hazır Olması
Yukarıda da belirttiğim gibi Nisan ayına geldiğimizde, bez değiştirme zamanlarında fark ettim ki Okan artık eskisi kadar bezini ıslatmıyor. Bu benim için ilk işaret oldu ve takip etmeye başladım. Bu durum 1 hafta kadar aynı şekilde devam etti. Nisan ortasına geldiğimizde, bir sabah oğlumu kaldırıp bezini çıkardığımda bir de baktım ki gece boyunca hiç altını ıslatmamış, bezi kupkuru. Artık tamam dedim, kesinlikle tuvalet eğitimine hazır çünkü kaslar tuvaletini tutabilecek kadar gelişmiş.
Hemen yardımcı ablamıza dedim ki artık bezlemek yok ve gün içinde üç saatte bir tuvalete götüreceğiz. Elbette arada kaçırdığı, salonun orta yerini ıslattığı zamanlar da oldu ancak önemli olan yılmamak. Çişini ve kakasını tuvalete yaptığı zamanlarda da abartı olmadan (çünkü aksi durumda bunun çok büyük bir olay olduğunu düşünüp iyice gerilebilir) onu motive edici sözler söyledim (aferin oğluma, bak artık bezin olmadan da yapabiliyorsun, yavaş yavaş büyüyorsun..vb). Tam tersi, altını ıslattığı zamanlarda da çişi bitmiş de olsa yine de tuvalete götürdüm ve “olsun, ben de küçükken bazen altımı ıslatıyordum, bir dahaki sefere çişin gelince bana söylersin hemen tuvalete gideriz, üstün ıslanmaz” gibi sözlerle utanmamasını ve stres olmamasını sağlamaya çalıştım. Tuvalet eğitiminde benim için en kritik ve stresli olay, gece uyurken de bez bağlamamak oldu. Araştırmalarımda bunun önemli olduğu ve çocuğun bezden tamamen kurtulmuş olması gerektiği belirtiliyordu. Aksi durumda, gece bezli olduğunu bilen çocuk bunu kendi lehine çevirip yine altını ıslatabilirdi ve eğitim sekteye uğrayabilirdi. Ben de geceleri çarşafın üstüne ve altına, büyük boy alt değiştirme bezi serip bez bağlamadan yatırdım Okan’ı. 21:00 gibi uyuyordu, ben de genelde 00:30 gibi yatıyordum ve yatmadan önce son bir kez tuvalete kaldırıyordum. Onun dışında da gece bir daha kaldırmadım çünkü bu sefer o saatlerde tuvalete kalkma alışkanlığı olabilir diye düşündüm.
Ve Mutlu Son
Eğitimimiz yaklaşık 10 gün kadar sürdü. Bu süreç içinde yanlış hatırlamıyorsam bir defa gece altını ıslattı, birkaç defa da gündüz üstünü. Sonrasında artık tamamen özgür olduk! Benim için cidden büyük bir mutluluktu, oğlum da bez yükünden kurtulmuş oldu. Okan, yaklaşık 2 yaş 8 aylık olduğunda bezi bıraktı. Zaten uzmanlar 3 yaş civarının tuvalet eğitimi için en uygun zaman olduğunu belirtiyorlar.
Bu süreç içinde olan veya başlamayı düşünen ebeveynlere sabır ve başarı diliyorum. Eğitim başarılı bir şekilde bittiğinde ciddi manada maddi ve manevi bir yükten kurtuluyorsunuz. Bir de şunu unutmayın, bu eğitimi alamayan çocuk yok! Başarısız olursanız, büyük ihtimalle çocuğunuz henüz hazır değildir. Bir süre sonra tekrar denersiniz.
Yazar : Kalptenbaba