Evlat Edinme Başvuru Sürecim

Evlat edinme başvurusu için kesin kararımı vermiştim ancak ha bugün ha yarın derken 2016 yılının Mayıs ayı neredeyse bitmek üzereydi. Kuruma gidip resmi başvuru yapma cesaretini gösteremiyordum bir türlü. İşte o zamanlarda, sevgili Safiye (aslında çalıştığım firmanın sahibi ama arkadaş olmuştuk onca yıl içerisinde) “Serkan, nasıl olsa başvuracaksın git bir an önce başvur da aklından çıksın bari” diyerek kelimenin tam anlamıyla bana “gaz verdi”. Ertesi gün sabah erkenden başvuruların yapıldığı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın İstanbul İl Müdürlüğü kapısındaydım. Kalbim heyecandan yerinden çıkacak gibiydi. Bu andan sonra geri dönüş yoktu, en azından benim için. 

İlk Tepki ve Prosedürler

Evlat Edinme biriminin bulunduğu kata çıktım, içeriye girdim. Sekreter masası boştu. Ben de ne yapacağım, ne edeceğim diye şaşkın şaşkın etrafa bakınırken odaların birinden bir beyefendi çıktı ve “Buyurun, ne için gelmiştiniz” dedi. “Evlat edinme başvurusu yapacaktım” dedim. Ağzından çıkan ilk kelime “Evli misiniz ?” oldu. “Hayır, bekarım” dedim. 5-10 saniye kadar sessizlik oldu. Sonra omuzlarını silkti, ağzını büzdü ve “Sen gel bakalım bir şöyle” diyerek beni odasına davet etti. Böylece zaten tahmin ettiğim zorlu sürecin başladığını anlamış oldum. Beni odasına davet eden yetkili kişi, bütün itirazlarını ve bu işi başaramayacağıma dair bütün yorumlarını peş peşe sıraladı. Onun her itirazına, karşı itirazla cevap verdim. O bir şey diyordu, ben bir şey diyordum. Baktı ki vazgeçmiyorum, pes etti ve beni başvuru yapmak için diğer odaya gönderdi.

Bu ilk itiraz sonrasında, sürecim ilerlediğinde anladım ki aslında bu belki de bir testti. Ufak bir itirazda hemen vazgeçiyor muyum diye beni denemiş olduklarını düşünüyorum. Böyle düşünmemin sebebi ise ilk itirazlarda bulunan yetkili kişi de dahil olmak üzere, tüm birim çalışanları başvuru sürecim esnasında bana inanılmaz destek oldular. Hatta sosyal hizmet uzmanım sevgili Leyla Hanım, başvurum onaylandığı zaman “Serkan bey, bir ilki başardık!” demişti.

Başvuru esnasında size bazı sorular soruyorlar. Bu sorulara ne kadar çok olumlu cevap verirseniz, sıralamada daha hızlı ilerleyebiliyorsunuz. Bunlar, kız-erkek çocuk (her ikisi de olabilir demeniz avantaj sağlıyor), hafif engeli olan çocuk, imkanınız varsa kardeş çocuklar, ensest sonucu dünyaya gelmiş çocuk, başka ilden çocuk gibi cevapları size bırakılan sorular. Sonrasında sizden klasik sağlık raporu, maaş bordrosu gibi evrakların yanında, kararınız ve çocuğunuz olduğunda yapacaklarınız hakkında yaklaşık 30-40 sorunun cevaplarını içeren ve el yazınız ile yazmanız gereken bir özgeçmiş, hayatınızdan önemli kesitleri sunan 5 adet fotoğraf ve hikayeleri, bulunduğunuz ildeki ilgili devlet hastanesinden alınan alkol-uyuşturucu bağımlısı olmadığınıza dair rapor ile psikolojik durumunuzu belirten heyet raporu istiyorlar.

Son iki prosedürü biraz açmak istiyorum. Ben İstanbul’da yaşadığım için, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ de bir psikiyatrdan randevu aldım. 15-20 dk süren bir görüşme ardından beni 550 soruluk kişilik testi için başka bir birime yönlendirdi. Sonrasında da başka bir gün heyet karşısına çıkacağımı söylediler. Aynı zamanda, yine aynı hastaneye 6 hafta boyunca haftada 1 kez olmak üzere giderek, idrar ve kan örneği verdim. Kan alkol için, idrar uyuşturucu için. Tam süresini hatırlamıyorum ama kişilik testim sonuçlanınca, aralarında başhekim ve yardımcısının da bulunduğu, U şeklinde bir sürü masadan ve 15-20 tane psikolog ve psikiyatrdan oluşan heyet karşısına çıktım. Çok büyük bir heyecandı ! Bana bu kararım ve eğer evlat edinirsem nasıl çocuk yetiştireceğim hakkında sorular sordular. Amaçları kişiliğimi tartmaktı aslında. Heyet başkanının şu sözünü hiç unutmuyorum “20 yıldır burada başhekimim, ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum!”

Başka Örnek Olmaması

Hastane başhekiminin de belirttiği gibi, önümde başka örnek yoktu. Olmasını çok istedim, hatta bayağı da araştırdım. İstanbul’daki ve Ankara’daki derneklere danıştım, internette araştırdım ama yoktu ki zaten sosyal hizmet uzmanım da olmadığını söylemişti. Ben belki başka ilde vardır ve hatırlamıyordur diye düşünmek istemiştim. İstemiştim çünkü eğer başvurum onaylanmazsa ya da mahkemede olumsuz bir karar çıkarsa, elimde emsal bir dava olsun çok istiyordum (şimdi emsal ben oldum).

Maalesef olumlu bir sonuca ulaşamayınca, kendi başvurumun olumlu olması için elimden geleni yaptım. Her zaman söylüyorum, hiç bir başarı emeksiz olmaz! Başvuru sürecim boyunca 2 defa Ankara’ya gittim. Orada bulunan Korev ve Hayat Sende Dernek başkanları ile tanıştım, kendimi anlattım. Bu derneklerin Ankara’da olması sebebiyle ilgili bakanlıkla daha yakın ilişkileri olabileceğini düşünüyordum. Başka bir gün, Korev’ in devlet korumasındaki çocuklar yararına düzenlediği kahvaltı organizasyonuna katıldım. Bu organizasyonda bakanlığın Ankara İl Müdürü ile tanıştım. Genel kurul üyesi olduğum KALBEN Derneği’nin hemen hemen tüm organizasyonlarına bizzat katılıp görev aldım. Bu sayede bakanlığın İstanbul İl Müdürü ile tanıştım. Kuruma sık sık giderek sosyal hizmet uzmanlarına kendimi daha iyi anlatma çabamı, bu organizasyonlar sayesinde daha da pekiştirdim. Bu çabalarımdaki amaç başvurumun oylanması esnasında “Kim bu adam” yerine “Biz Serkan’ı tanıyoruz zaten” demeleriydi. Bunda da başarılı oldum ki sosyal hizmet uzmanım onay için oy çokluğu yetmesine rağmen, oy birliği ile başvurumun onaylandığını bana bildirmişti. Bu benim için çok gurur verici bir karardı!

Süreç esnasında bir tanesi evinizde olmak üzere, toplamda 4 defa sizinle görüşme yapıyorlar. Evde çocuk için ayrı bir oda olması başlıca şart (eğer biyolojik çocuklarınız varsa, yaşlar yakın ve cinsiyet de aynıysa beraber aynı odada kalmalarına izin verilebiliyor). Ben bekar erkek olarak evlat edinme başvurusu yaptığım için ilave prosedür olarak annemi de evinde ziyaret etmek istediklerini belirttiler. Amaçları ailem bana gerçekten destek mi görmekti sanırım. Ziyaret günü en büyük abim de işe gitmedi ve annem, ben, abim, yengem evde sosyal hizmet uzmanlarını karşıladık. Ziyaret sonrasında onların da içi daha rahat etmişti diye düşünüyorum.

Bu ziyaretten yaklaşık 1 ay, başvurumdan 8 ay kadar sonra, Şubat 2017’de bir iş gezisi için Ankara’da bulunduğum bir günde, telefonuma gelen bir mesajla havalara uçtum. Mesaj sosyal hizmet uzmanım Leyla Hanım’dan gelmişti “Serkan Bey, başvurunuz onayladı. Sizi erkek çocuk sırasına alıyoruz”

Cama bakıp yolumu gözleyen, henüz tanışmadığım oğluma kavuşmamı sağlayacak önemli bir adımı başarıyla geride bırakmıştım.

Yazar : Kalptenbaba


10 Responses

  1. Sizi heyecanla takip ediyorum, coçuk sahibi değilim, şartlar uygun olsaydı, bende almak isterdim

    1. Merhaba Rüçhan Hanım,
      Çok teşekkür ederim. Desteğiniz, ilginiz çok değerli.

  2. Sizi 3 yaşında oğlu olan bir anne olarak ayakta canı gönülden alkışlıyorum ve mutluluğunuz birliğiniz sevgi ve saygınız ömürlük olsun eksilmeden cesaretinize ,ozguveninize , baba olma aşkınıza hayran kaldım valla bravo Adana dan sevgiler selamlar birtanecik oğlunuza ve sizi yetiştiren ebeveynlerinize helal olsun

  3. Yavrum seni zaten ınstagram’dan takip ediyorum bütün kalbinle tüm süreçte yanındayım siteni de sevgi ile izliyorum yolunuz açık olsun.fisun akman

  4. Sevgili kalptenbaba Instagram’dan takipçinizim. Kavuşma öykünüzü bir kez daha heyecanla buradan okudum. Oğlunuzla birlikte yürüyeceğiniz tüm yollar açık ve aydınlık olsun. Sevgiler.

    1. Merhaba Yıldız Hanım,
      Çok çok teşekkür ederim. Umarım burada da güzel bir enerji yakalarız.

  5. Sizi zaten izliyorum ama burada derli toplu bir blog olmasına da çok sevindim. Bir ilki başardınız. Ben evlat edinen herkese hayranım. İnanılmaz bir şey yaptıklarını ve onlarla yürüyen çocukların çok şanslı olduklarını düşünüyorum. Yolunuz açık olsun,sevgiyle kalın.

    1. Merhaba Pınar Hanım,
      Evet burası daha düzenli olacak instagrama göre. Çok çok teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir